Soğuk ve kanlı bir savaşta sevgilisini geriden bırakıp muharebeye katılan Çvş. Aslan son görevlerinden birini yaşıyordu. Amacı takımıyla birlikte küçük bir tepeyi tutmaktı. Güney Bağdatın küçük bir tepesi, Karşılarında 100'ün üstünde ingiliz askeri var onlar ise sadece 12 kişi. Çvş. Aslan nişanlısından zoraki ayrılıp savaşa gelmiştir. Ona belkide son mektubunu yazıyordu. Nişanlısının hala gitme diyişleri kulağında çınlıyordu. Savaşa geldiğine pişman değildi ama nişanslısını arkada bırakmakta hiç içine sinmiyordu. Son mektubunu yazan Çavuş siperine gider ve düşmanı beklemeye koyulur son mektubu ise şöledir.
'Elveda Sevgili,
Sana elveda diyorum çünkü bu cehennemden sağ çıkmayı hiç düşünmüyorum. Sen bu dünyada sahip olduğum en değerli varlıksın. Sen beni hiç hakketmedin sevgili. Sen herzaman benden daha iyilerine layık oldun. Hiç ağlama sevgili. O gözlerden bir damla yaş akıcağına şu kalbimden kanlar boşalsın daha iyi. Ağladığını görmektense burada sussuzluktan ölmeyi burada gavurun,hainin kurşunuyla vurulup acı çekmeyi tercih ederim. Allaha her gün dua ediyorum ve sözler veriyorum. Eğer ki Allah beni affeder ve bu cehennemden sağ çıkartırsa, sana söz veriyorum seni bu dünyanınen mutlu kadını yapıcam sevgili. Pamuk ellerini ve o kar beyaz yüzünü öyle çok özledim ki! Elveda sevgili, elveda cihan güzelim seni daima sevecek olan erkeğin
Çvş.Aslan
1.Takım lideri Güney Bağdat.